diyabet | Konular | Kitaplar

İNSÜLİN DİRENCİ

İnsülin; Kas, yağ ve karaciğer gibi kan şekerini kullanan dokulara şekerin alınması ve kullanılmasını sağlayan, pankreastan salınan bir hormondur. Dokularda insülin direnci varsa şekerin dokulara alınıp, kullanılması, yakılması zor olur. Bu durum daha çok insülin salınmasına yol açar. Pankreas daha çok insülin salarak şekerin dokular tarafından kullanılması için adeta "çift mesai" yapar. Aşırı salınan insülin açlık hissine, daha çok yeme ve atıştırmaya neden olarak bir kısır döngü oluşturur. Bu durum hem insülin rezervini azaltır hem de kanda dolaşan aşırı insülin miktarı obezite, hipertansiyon, ateroskleroz gibi kronik hastalıkların oluşması için uygun bir ortam hazırlar.

İnsülin direnci genetik yatkınlık, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme sonucu oluşur. İnsülin direncini sıklıkla genetik yatkınlık zemininde görmekle beraber, son zamanlarda insanların daha sedanter bir yaşam sürmesi, rafineri gıdaların tüketiminin artışı ve "fast food" tarzı beslenmeye olan rağbet ile çevresel etkenlerin ağırlığını daha çok hissetmekteyiz. Bu nedenle kimi zaman hastalarımızdan "Annem, babam tereyağı, bal kaymak ile beslenirdi, onlara bir şey olmadı da bana neden oluyor?" gibi sorularla karşılaşmaktayız. Burada unuttuğumuz şey eskilerin yaşam tarzında hareketin göz ardı edilemez olan yeri.

Çabuk acıkma, geç doyma, yemeklerden 2-3 saat sonra olan acıkma hissi, elde ayakta titreme, soğuk soğuk terleme ve baygınlık hissi, tatlı yeme isteği, giderek kilo alan kişinin ailesinde şişman ve diyabetli kişilerin varlığı durumlarında insülin direncinden şüphelenmek gerekir.

Konular